Hematology Specialist Association
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın Konuşması

01.06.2010 / Azerbaycan

Saygıdeğer katılımcılar...

Bugün burada "kardeş üike" olarak zihinlere kodlanmış iki ülkenin yapmış olduğu işbirliklerine bir başkasını daha eklemek üzere toplanmış bulunmaktayız. Bu öyle bir işbirliği ki, günün birinde iki ülkenin, hatta dünyanın herhangi bir yerinde, adını bilmediğimiz, varlığının belki de farkında olmadığımız hayatların kurtarılmasına yardımcı olacaktır.
Bir kısmınız biliyor, bir kısmınız belki bilmiyor. Benim uzmanlık alanım sosyoloji. Tıp konusunda çok fazla söyleyecek bir şeyim yok. O nedenle fazla teknik ayrıntılarına girmeden, gerçekten "iyi" ve önemli bir konuda adım attığımızın bilincinde bir şeyler söylemek istiyorum.

Tıp alanındaki gelişmelerden kardeş ülke Azerbaycan'ın, her ne kadar sağlık ve bilimsel tıp alanındaki ilk gelişmelerin yaşandığı bölgede olsa da, Sovyetler Birliği döneminde uzak kaldığını biliyoruz. Bu dönem, dünyanın geri kalanıyla tıp alanındaki gelişmeler anlamındaki entegrasyon anlamında eksik bir dönem olmuştur. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki tıp alanındaki gelişmeler Azerbaycan'daki tıp eğitimine ve uygulamasına tam anlamıyla yansımamıştır. Bu durumun Azerbaycanlılara hangi zararları verdiğinin bilinen somut göstergelerinin yanı sıra farkına dahi varılmayan zararları olduğunu tahmin ediyorum.

Türkiye ise, tıp eğitimi gelişmiş ülkelerle işbirliği konusunda daha şanslı olmuş, gelişmiş dünyayla bilgi alışverişinde uzun yıllar boyunca tecrübeler edinmiştir. Azerbaycan ile tıp alanında da geçtiğimiz 20 yıllık sürede yapılan işbirliği her geçen gün artış gösteren bir ivme kazanmıştır. Son yıllarda Azerbaycan'da gelişmiş teknolojiye sahip hastaneler, tıp merkezleri inşa edildiğine dair haberleri sevinçle izliyoruz, en ufak bir katkımız olduysa mutluluk duyuyoruz.
Bu toplantının konusu olan onkolojik ve genetik hastalıklarda ileri teknolojik tedavi yöntemlerinin paylaşılmasının, tıp alanındaki işbirliğinin en önemli aşamalarından birini oluşturduğu kanaatindeyim. Bu ve benzeri toplantıların arttırılarak Azerbaycan gibi kardeş ve her daim dost ülkelerle gelişmiş sağlık hizmeti verilmesini teşvik etmenin kutsal bir yanı olduğunu düşünüyorum. Bu işbirliği tıbbın bütün alanlarında gerçekleştirilmeli, iki ülke tıp adamlarının birbirlerinden edindiği bilgilerle insanlığa daha yararlı olmaları sağlanmalıdır.

Sözlerimi burada bitirmek ve sözü bu toplantıya katılan konunun uzmanlarına bırakmak istiyorum. Böylesi yararlı bir toplantının düzenlenmesi fikrini ortaya koyanlara, organizasyonu gerçekleştirenlere teşekkür ediyor, iki ülke insanlarına ve insanlığa yararlı çalışmalarından dolayı minnettarlığımı iletmek istiyorum.