Araştırmayı yapan Oxford ve Edinburgh Üniversitesi uzmanları "Her ne kadar depresyon gözardı edilse de kanser ilaçlarına kıyasla çok daha cüzi bir tutar karşılığında tedavisi mümkün" diyor.
Depresyonun kansere yakalanan insanların içinden geçtiği 'normal' bir süreç olarak algılandığını ifade eden araştırmacılar bunun çok yanlış bir yaklaşım olduğunu da söylüyor.
İskoçya'da yaşayan 21 bin civarı kanser hastasının bilgilerini inceleyen araştırmacılar, kanser hastalarının yüzde 6 ila 13'ünün ağır depresyon içerisinde olduğu sonucuna vardı.
Genel nüfusta bu oran sadece yüzde 2 seviyesinde.
Depresyonla kötüleşen yaşam kalitesi
Ağır depresyon içerisindekiler uyku uyuyamıyor ve iştahları kesiliyor.
Bu durumda olan kanser hastalarının yüzde 75'inin ise herhangi bir psikolojik destek almadığı ifade ediliyor.
Hastaların bu tür bir tedaviye ihtiyaç duyduklarının dahi farkında olmadıkları belirtiliyor.
Ağır depresyon tanısı konmuş kanser hastalarında da uygulanan tedavi yöntemlerine yanıt alınamıyor.
Oxford ve Edinburgh Üniversitesi araştırmacıları ise depresyondaki kanser hastaları için hemşireler aracılığıyla yürütülecek olan özel bir tedavi yöntemini öneriyor.
Araştırmayı yürüten isimlerden birisi olan Edinburgh Üniversitesi'nden Stefan Symeonides "Benim gibi onkologlar her gün depresyondaki kanser hastalarıyla karşılaşıyor. Bu konu daha önce hiç üzerine eğilinmemiş bir sorun" diyor.
Üç aşamalı tedavi
Yeni tedavi metodunu 500 hastanın üzerinde deneyen araştırmacılar hastaların yüzde 60'ında depresyonun yarı yarıya azaldığını söylüyor.
Tedavi gören hastalar daha az stres altında hissetiklerini ve daha dinç hale geldiklerini belirtiyor.
Standart depresyon tedavisi ile kanser hastalarına yönelik özel tedavi arasında fark hissetmeyenlerin oranı ise sadece yüzde 17.
Özel tasarlanmış depresyon terapilerinde kanserin etkilerini bilen bir hemşirenin varlığı hastalar için büyük bir rahatlık unsuru oluyor.
Terapi üç farklı koldan yürütülüyor:
Anti depresan ilaçlar
Hastaların aktif bir hayat yaşama konusunda teşvik edilmesi
Terapi seansları
Araştırmacılar bu metodun kullanılması durumunda kanser hastalarının yaşam kalitesinin önemli ölçüde artırılabileceğini ifade ediyor.