Pazartesi, 09 Aralık 2013
Sağlık Bakanlığı, ağır kış şartlarının olduğu kırsal kesimlerdeki hamile ve bebeklerin sağlığı için 2008 yılında il ya da ilçe merkezinde ‘misafir anne’ uygulamasını hayata geçirdi. Bazı illerde anne adaylarının misafir edildiği misafir anne uygulamasında katkı payı alınıp alınmayacağı ile ilgili çıkan sorun üzerine bakanlık bir duyuru yayınladı. Buna göre misafir annelerden katkı payı alınacak. Ayrıca özel hastanelerden yararlananlar fark ücreti ödeyecek.
Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (THSK), 81 ilin valiliğine, sağlık müdürlüklerine, halk sağlığı müdürlüklerine ve kamu hastane birliklerine ‘Analık Hali’ başlıklı bir yazı gönderdi. THSK Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Ali Torunoğlu imzalı yazıda Sağlıkta Dönüşüm Programı ile anne ve bebek sağlığını korumak amacıyla Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 16 Nisan 2008 tarihinde ‘Misafir Anne Uygulamasına’ başladığı belirtildi.
Uygulama kapsamında olumsuz iklim ve ulaşım şartlarının ulaşımı imkansız hale getirebildiği bölgelerde sosyal sebeplerle doğum esnasında sağlık kurumuna erişiminde problem olabilecek gebeler ile riskli durumu olan gebelerin tespit edildiği ifade edilen yazıda “Bu gebelerin planlanan merkezlere nakledilmesi, konaklatılması, hastane şartlarında doğumlarının gerçekleştirmesi, doğum sonrası anne ve bebeğin sağlık durumunun uygun hale getirildikten sonra tekrar evlerine gönderilmesi sağlanmaktadır.” denildi.
Kurum tarafından illerde ‘Misafir Anne Uygulaması’ programında analık haline ilişkin işlemlerde farklı uygulamaların olduğunun belirlendiği kaydedildi. Farklı uygulamalar nedeniyle meydana gelen problemlerin giderilmesi ve uygulama birliğinin sağlanmasına ilişkin bazı hususlara dikkat çekilen yazı da şu ifadelere yer verildi:
“5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Hastalık ve Analık Hali başlıklı 15’inci maddesinin ikinci fıkrasında analık hali 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri analık hali kabul edilir.”
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 69’uncu maddesinde analık hali/gebelik nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı vurgulanan yazıda “Bu nedenle Kurumca yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) analık halleri/gebelik nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmamasına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. İlave ücret alınmayacak haller SUT'ta yer almıştır. İlave ücret alınmayacak haller arasında da analık hali bulunmamaktadır. Sonuç olarak ‘genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlüsü olan kişiye analık hali nedeniyle sağlık hizmeti verilmesinde; 30 günlük süre veya borç sorgulaması yapılmamaktadır. Analık halinde Kanun gereği alınması gereken katılım payları alınmaktadır. Ayrıca kişilerin; analık hali nedeniyle sağlık hizmeti almak için Kanun gereği ilave ücret almasına izin verilen sağlık sunucularını tercih etmeleri halinde kendilerinden ilave ücret alınabileceği’ belirtilmiştir. Ayrıca yukarıda belirtilen ve sosyal güvencesi bulunmayan kişilerin bu hizmetlerden yararlanabilmesi için Genel Sağlık Sigortası Talep Formunu (EK-4/B) doldurması gerekmektedir.” denildi.
Misafir annelerin Analık hallerinde de katılım payı ve ilave ücret alınmasını değerlendiren Türk sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Katılım payı Türkiye’de herkesin derdi. Katılım payı, reçete parası adı altında vatandaşa sağlığın kapısından adım atmaları ile birlikte para tahsilatına başlanıyor. Ne yazık ki bunlar adeta bir vergiye dönüşmüştür. Zor durumdaki misafir annelerin analık hallerinden bile bunların alınması sistemin katkı payı, reçete parası adeta bir vergiye dönüşmüştür. Vatandaşlarımız sosyal devletin gereği olan sağlık hizmetine ulaşmak için adeta deli dumrul vergisi ödemekteler. Hükümet sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmeli muayenelerden katılım payı alınması gibi uygulamalara son vermelidir." diye konuştu.