| Ayın Röportajı Hematoloji Uzmanlık Derneği
Ayın Röportajı Detay Bilgisi
Ayın Röportajı - Serdar Bedii Omay

Kısaca sizi tanımak istiyoruz , Serdar Bedii Omay kimdir?
  
Mardin’li bir memur ailesinin çocuğu olarak 1961’de Ankara’da doğdum. Hacettepe Tıp Fakültesini bitirdim. Ağrı’da mecburi hizmet yaptım. Ege Tıp’ta Dahiliye, Japonya’da Hematoloji Uzmanlığı ve Moleküler Hematoloji Ph.D.’si yaptım. GATA Hematoloji’de sevgili Atilla Paşa’nın teğmeni olarak askerlik yaptım ve sadece orada gördüğüm konjenital hematolojik hastalıkları tanıdım. Ege Tıp’ta öğretim üyesi olduktan sonra, sevgili Filiz Büyükkeçeci’nin desteğiyle  Erdem Göker, Rüçhan Uslu , Güray Saydam, Fahri Şahin ve diğer ekip üyeleriyle kanser biyolojisi laboratuarı kurdum ve ülkemizin ilk sinyal ileti sistemi çalışmalarını yayımladık. Yine Ege’de Mustafa Özbaran ve ekibiyle konjestif kalp yetmezliğindeki ilk periferik kök hücre çalışmasını yaptık. 2005’de KTÜ Hematoloji’de Ercüment Ovalı ile birleştik ve Murat Ertürk ile Ati Teknoloji adlı ülkemizin ilk hücresel üretim tesisini kurduk. Rektörlük görevine atanıncaya kadar KTÜ Hematoloji ve İç Hastalıkları Bilim Dalı başkanlıklarını yürüttüm. Aferez derneği, Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp derneğinin kurucu üyesiyim.
 
Fen lisesi mezunu olduğunuzu biliyoruz, bunun sizde ne gibi katkıları var?
 
Yaşam ve bilim anlayışımı derinden etkilemiştir, Ankara Fen Liseli olmak. Doğu ve Batı medeniyetlerinin karşılaştırmalı tefekkürünü ve kimlik çatışmasını orada yaşadım ve bugünkü hem doğuya hem de batıya aidiyetim ve Hilmi Yavuz’un deyişiyle birisine mensubiyetim orada oluştu. Aidiyet ve mensubiyet birbiri ile ilişkili ama farklı kavramlardır ve Mevlana’nın meşhur pergel metaforuna gönderme yapar.
 
Son derece değişik ilgi alanlarınız olduğunuzu biliyoruz, osmanlıca , edebiyat gibi, bunlardan kısaca bahsedermisiniz?
 
Hakikaten fizik ve metafizik bilimlere karşı derin bir ilgim var. Evrenin ontolojik ve epistemolojik problemleri üzerinde kafa yormadan hakiki bir aydın olunabilineceğine inanmıyorum. Bu da kaçınılmaz olarak hem kendi medeniyetimizin köklerine inmeyi ve bunlarla ilgili enstrümanları edinmeyi hem de bizim dışımızdaki medeniyetleri anlamaya çalışmayı gerektirir. Zor olmakla beraber son derece zevkli bir süreçtir.
 
Uzunca bir süre Japonya’ya gittiğinizi biliyoruz , nasıl oldu, neler çalıştınız, neden döndünüz?
 
Eşimle beraber 5 yıl Japonya’da kaldık ve çok çalıştık hakikaten. Hem Tıp hem de felsefe, din ve medeniyet çalışmaları yaptık. Beni çok zenginleştirdiğini düşünüyorum. Yurtdışı tecrübesinin bilim adamı yetişmesinde çok önemli ve gerekli olduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla hem sosyal bilimler hem de tıbbı yüksek düzeyde çalışabileceğim Japonya, uzakdoğu felsefe ve dinlerine ilgim sebebiyle en uygun adaydı. Hem hematoloji klinik ihtisası hem de doktora çalışmasını beraber yürüttüm. Çok zordu ve eşimin desteği olmasa başaramazdım. Sıla hastalığına duçar olunca dönmeye karar verdik.
 
Rektörlük nerden aklınıza geldi , rektör olmayı planlıyormuydunuz?
 
Dedelerim Mardin’in eski medrese hocaları. Sanırım onlar bu görevi verdiler bana. Planlanmış değil, kendiliğinden gelişen ve teklif edilen bir süreçti.
 
Neden Mardin , Mardin’li olmanızın bunda bir rolü var mı?
 
Mardin’e kuvvetli duygusal bağım var. Gurur duyduğum bir kadim kent ve medeniyet şehri. Tabii ki ruhen etkilenmişimdir.
 
Mardin’de neler yaptınız ve neler yapmayı planlıyorsunuz?
 
Bir diller ve dinler üniversitesi özelliği taşıyan , tarihinden kökünü alıp modern geleceğe yansıyan bir sosyal bilimler üniversitesi kuruyorum.
Dünyanın en özel mimari dokusuna sahip şehirlerinden birisi. Mimarlık Fakültesine çok önem veriyorum. İlk Mezopotamya dilleri enstitüsünü kurarak, yüksek lisans eğitimi vermeye başladım. Fakülte genişliğinde edebiyat, felsefe, sosyoloji, sanat tarihi, arkeoloji, tarih bölümleri kuruyorum.
 
Sizce hematolojinin en önemli sorunları nedir?
 
Cürmü büyük ama cirmi küçük bir camiayız. Sayımız az ama müthiş bir bilimsel alan yaratıyoruz. Ürettiğimiz devasa hizmetin gerekli desteğini kamu ve özel sektörden görmüyoruz. Sivil toplum kuruluşu olarak daha canlı ve aktif tıp politikası üretmemiz gerekiyor.
 
Hematoloji uzmanlık Derneği neden kuruldu , hedefleri nelerdir , sizce başarılı oldu mu?
 
Öncelikle yeni hematoloji uzmanlık derneğimizin hem bilim alanımızla ilgili hem de genel bilim alanında ülkemizin önünü açacak çalışmalar yaptığını ve ivmesi yüksek bir grafik çizdiğini söylemek istiyorum. Hematoloji uzmanlarının derneği olması gerekiyordu ve bu gereği yerine getirdik. Ortadoğu ve Avrasya’ya bilimsel açılım şarttı ve derneğimiz bunu başarıyor. Hematolojiyi, aile hekimleri üzerinden tabana yaymamız gerekiyordu, kongremizle beraber bunu da başarma yolunda önemli adımlar attık.
  
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
 
Önümüzdeki geleceğin, medeniyetler arasındaki pozitif işbirlikleri üzerinden insan için ve insan merkezli sonuçlar üretmesini istiyorum. Bu amaca yönelik her alanda gayret göstermeye devam edeceğim.

 
Prof. Dr. Serdar Bedii Omay'ın kısa özgeçmişi için tıklayınız

Geri dön