| Ayın Röportajı Hematoloji Uzmanlık Derneği
Ayın Röportajı Detay Bilgisi
Ayın Röportajı - Mehmet Yetiş

Mehmet Yetiş'i kısaca tanıyabilirmiyiz?

1990 TED Ankara Koleji mezunuyum. 1995 yılında ODTÜ Biyoloji Bölümünden mezun oldum. Yine ODTÜ de Biyoloji/Biyoteknoloji Yükseklisansını tamamladıktan sonra Tıbbi Tanıtım Temsilcisi olarak 2001 yılında Roche’a başladım. 1,5 sene sonra ise ürün müdürlüğüne terfi ederek İstanbul’a yerleştim. Çeşitli Onkoloji ve Hematoloji ürününün sorumluluğunu üstlendikten sonra Onkoloji iş biriminde sırasıyla Bölge Tanıtım Müdürlüğü, Kıdemli Ürün Müdürlüğü ve Pazarlama Müdürlüğü yaparak en son Birim Müdürlüğü pozisyonuna getirildim. Şu anda Onkoloji İş biriminde Hematoloji ve Destek Tedaviler Birim Müdürlüğünü yürütüyorum.
 
Roche firması hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?

Merkezi İsviçre Basel’de bulunan Roche, ilaç ve diagnostik alanında dünyanın önde gelen araştırma odaklı sağlık gruplarından. Dünyanın en büyük biyoteknoloji şirketlerinden biri olan Roche, onkoloji, viroloji, inflamasyon, metabolizma ve merkezi sinir sistemi hastalıkları için yenilikçi ve farklı ilaçlar geliştiriyor. Aynı zamanda in-vitro diagnostik ve doku bazlı kanser tanısında dünya lideri olan Roche, diyabet yönetiminde de öncü durumunda. Roche'un kişiye özel tedavi stratejisi ise, hastaların sağlığı, yaşam kalitesi ve hayatta kalma oranlarında somut yenilikler getirecek ilaç ve tanı araçlarını sağlamayı hedefliyor. Şirketimiz 2009 yılında AR-GE çalışmalarına 10 milyar İsviçre Frangı yatırım yapmış bulunuyor. 2009 yılında AB Komisyonu tarafından yayınlanan ve 2008 yılı verilerini kullanarak hazırlanan raporda ise Roche grubu; 5,88 milyar Avro AR-GE yatırımıyla dünyada tüm sektörler içerisinde Toyota, Microsoft ve Volkswagen den sonra 4. sırada ve İlaç firmaları arasında ise 1. sırada yer alıyor. Roche Grubu Amerika’da bulunan Genentech’in tamamına, Chugai İlaç’ın da çoğunluk hissesine sahip durumda. Roche'un dünyada 80 bin çalışanı bulunuyor. Türkiye’deki yolculuğuna 1958 yılında başlayan Roche İlaç; onkoloji, hematoloji, viroloji, diyaliz, transplantasyon, romatoloji ve osteporoz alanlarındaki hastalıkların tedavisine yönelik benzersiz ürüleriyle, Türk hekimlerine ve hastalarına dünya ile aynı anda yenilikçi çözümler sunuyor. Roche ilaç şirketi olarak misyonumuzu, henüz tedavisi bulunmamış hastalıkların iyileştirilmesine yönelik yüksek kaliteli, yenilikçi çözümler üretmek ve bu tedavi çözümlerini toplumun her kesiminden ihtiyacı olan tüm insanlara ulaştırabilmek olarak özetleyebiliriz.
 
Roche firmasının hedefleri nelerdir?

Roche olarak, onkoloji, viroloji ve transplantasyon bizim dünya lideri olduğumuz alanlar. Vizyonumuz olan “henüz çözümlenmemiş sağlık sorunlarına çözüm bulunması”, bir anlamda zaten tüm insanlık aleminin sağlığa ilişkin vizyonu. Tedavisi zor hastalıklar için umut vadeden bir ilaç geliştirme portföyüne sahibiz. Böyle bir portföye sahip olabilmek içinse Ar-Ge çalışmalarına, 100 yılı aşkın süredir olduğu gibi aynı kararlılıkla devam edebilmek gerekiyor. Roche, aynı zamanda Ar-Ge çalışmaları Roche portföyüne değer katabilecek firmaları da bünyesine katarak yoluna devam ediyor. Bilimde mükemmellik sağlayarak hastalara yardım etmek konusundaki vizyonumuz ile kişiye özel tedavinin önemini keşfeden ilk şirketlerden biri olduk. Kişiye Özel Tedavi alanında, global olarak olduğu gibi Türkiye’de de Roche İlaç ve Roche Diagnostik olarak yakın işbirliği içindeyiz ve Kişiye Özel Tedavi’nin sağlık sistemine sağlayacağı faydaları sunmak üzere çalışıyoruz. Roche Türkiye’yi önemli bir merkez haline getirmek adına attığımız önemli bir adımın sonucu, Global İlaç Geliştirme Bölümü Ocak 2009’dan itibaren İlaç Geliştirme Direktörlüğü adı altında Türkiye’de çalışmalarına başladı. İlaç Geliştirme Direktörlüğü, Global Araştırma ve Geliştirme Organizasyonu tarafından planlanan ilaç geliştirme çalışmalarının büyük bir bölümünü Türkiye’de yürütmeyi hedefliyor. Sosyal sorumluluk alanında bugüne kadar hayata geçirdiğimiz birçok önemli projemiz oldu. 2006 yılından beri kanserde erken tanının önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlediğimiz ‘Mavi Bisiklet, Kanserde Erken Tanı İçin YolAçık’ kamuoyu bilinçlendirme kampanyası da hayata geçirdiğimiz önemli projelerimiz arasında yer alıyor. “UNICEF Bağışıklama Kampanyası’’ ise destek verdiğimiz başka bir proje. 2006 yılından bu yana, her yıl düzenli olarak, UNICEF’in bu kampanyasına maddi katkı sağladık.Roche Türkiye olarak, geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz “Çocuk Gözüyle Mikroplar” resim yarışmasının ardından bu yıl da “Çocuk Gözüyle Doktorlar” konulu resim yarışmasıyla şirket çalışanlarımızın, 3 -10 yaş grubu arasında değişen çocuklarını bir kez daha kampanyaya dahil ettik. 2003 yılından beri Roche çalışanlarının global katılımı ile gerçekleşen, ihtiyacı olan çocukları desteklemek üzere sürdürülen ‘Children’s Walk’ projesine, bu sene ilk kez Roche Türkiye olarak destek verdik. Bu proje kapsamında UNICEF Türkiye’nin “Her çocuğun yaşama en iyi şekilde başlama hakkı var” kampanyasına destek olup, en ihtiyaç duyulan yörelerde inşaatı bitmiş devlet anaokullarının hizmete girebilmesini sağlayacağız. Roche olarak, topluma destek olmayı sosyal sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyor ve bu konuda birçok uluslararası ve yerel çalışma yürütüyoruz. Önümüzdeki günlerde ve yıllarda da toplumun sağlık alanında bilinçlendirilmesine katkı sağlayacak bu projelerin destekçisi olmaya devam edeceğiz.

Roche firmasının “pipeline” da olan ürünleri nelerdir?

2010 yılı başı itibarıyla Ar-Ge aşamasında klinik gelişme (faz I ile faz III) aşamasında olan 111 proje bulunmaktadır. Bunların 59 tanesi yeni molekül (NME), 52 tanesi de ilave endikasyonlardır. 10 yeni molekül son evre geliştirme çalışmasına geçmiş veya geçmek üzeredir. 30 proje de mevcut ürünlerin ilave endikasyonlarının incelenmesi üzere faz III çalışmalarla devam etmektedir. Daha geniş bilgi için www.roche.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sektörden ve Hematolojiden beklentileriniz nelerdir?

Artmakta olan sağlık harcamalarını dengeleyebilmek adına son yıllarda ülkemizde çeşitli kısıtlamalar gündeme geliyor. Bu kısıtlamaların hayata geçip geçmemesi tartışılırken özellikle ilaç fiyatlarındaki düşüşler ve geri ödemelerdeki kesintiler sektörü doğru kaynak kullanımına yönlendiriyor. Sektör temsilcilerinin, kaynakların doğru kullanımı konusunda bu dönemde çok daha dikkatli olmasının tüm sektörün geleceği adına önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki önemli problemlerden bir diğeri ise hastaların yeni tedavilere daha geç ulaşmaları. Ruhsatlandırma ve geriödeme süreçlerinin kısalabilmesi için hem Hekim hem de Hasta Dernekleri’ne görev düştüğünü düşünüyorum. Özellikle hizmeti alan taraf olan hastaların, sağlık sistemine olumlu katkılarının olabilmesi için dernekleşerek daha aktif rol almalarında fayda var. Hekim Derneklerinin ise Hasta Derneklerinin oluşmasında katkı vermeleri gerekiyor zira Türkiye’de birçok alanda olduğu gibi Hematoloji alanında da hasta dernekleri ve bilinilirlikleri yeterli durumda değil.