| Ayın Röportajı Hematoloji Uzmanlık Derneği
Ayın Röportajı Detay Bilgisi
Eylül Ayı Röportajı - Buket Arbatlı

Buket Arbatlıyı kısaca tabıyabilir miyiz?

1990 Marmara Tip Fakultesi mezunuyum. Mecburi hizmetin ardindan Radyasyon Onkolojisi ihtisasi yaptim. 2.5 yil uzman hekim olarak calistim. 1997 de Novartis e onkoloji urun muduru olarak katildim. 6 ay urun uzmani olarak satis tecrubesi edindikten sonra pazarlama ekibine gectim. Gelen teklif uzerine pek cok solid tumorde etkinligi olan Gemzar isimli urunden sorumlu urun muduru olarak Lilly e gectim. Bir yil sonra onkoloji satis ve pazarlama muduru oldum. Bu gorevime ek olarak 2002 yilinda Yogun Bakim Grubu na yoneticilik sorumlulugunu da aldim.
 
2005 yilinda Roche Onkoloji Is Birimi Direktoru pozisyona gectim. Reorganizasyon sirasinda 30 kisi olan Roche Onkoloji grubu 2008 de gorevden ayrildigim da 120 kisiye yukselmisti. Roche da calistigim 3 sene boyunca pek cok onkoloji ve hematoloji urununun lansmanini yaptik. Onkoloji alaninda bir ilk olan Lenfoma Bilinilirlik projesini THD destegi ile hayata gecirdik. Bir cok klinik calismanin Turkiye ye verilmesini ve gerceklesmesini sagladik. Ilk Erken Erisim Programini Tarceva ile yaptik.
 
2008 Mart ayinda Celgene Turkiye nin kurucu genel muduru olarak goreve basladim.Turkiye de kurulusumuzun 3.ayinda TEB, Saglik Bakanligi ve SGK ile goruserek Multiple Myelom hastalarinin revlimid e erisimin saglayan endikasyon disi kullanimi hayat gecirdik. Ayrica yine Revlimid ile Erken Erisim Programi baslatarak 90 hastanin daha cesitli endikasyonlarda revlimid tedavisinden faydalanmasini sagladik. 2009 yilinda 10 kisi olan Celgene Turkiye grubu halen 16 kisi ile calismalarini surdurmektedir. Mart 2010 yilinda Revlimid in ruhsatini ve 6 Agustos da geri ödemesini almis bulunuyoruz. Celgene Turkiye henuz sadece 2 yildir faaliyette olmasina ragmen klinik calismalarin Turkiye gelmesini saglamis ve bir cok merkez bu calismalara katilmistir. Gecen yil yapilan bir ankette hematolog hekimler tarafindan Celgene Turkiye’ nin en cok begenilen firmalardan biri olarak degerlendirilmesi de bizi cok memnun etmistir. Amacimiz Hematoloji de dunya lideri olmak ve pek cok yeni bulusa imza atarak hastalara ve hekimlere yeni umutlar sunmaktir.

Celgene firması hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?

İlk olarak Celanese şirketinin bir birimi olan Celgene, 1986 yılında Celanese Şirketi ile Amerikan Hoechst Şirketi'nin birleşmesinden sonra, bağımsız biyolojik kökenli bir ilaç şirketi olarak ayrıldı. Ağustos 2000'de Celgene, hastalığa bağlı olarak genleri düzenleyen ilaçların bulunması ve bunların gelişimi üzerinde çalışan, biyolojik kökenli bir ilaç şirketi olan Signal Eczacılık Şirketi ile birleşti. Celgene, bugün kanser tedavisinde immünomodülatör ilaçlar, kök hücre ve protein düzenlemeleri üzerinde çalışan, biyoteknoloji temelli, çok uluslu bir biyolojik ilaç şirketidir. 1986 yılında bir Delaware şirketi olarak kurulan Celgene çok uluslu entegre bir biyofarmasötik şirketidir ve merkezi New Jersey, Summit’de bulunmaktadır. Celgene olarak öncelikle genomik ve proteomik hedeflerin regülasyonuyla kanser ve immünolojik hastalıkları tedavi etmek için tasarlanmış yenilikçi tedavilerin keşfedilmesi, geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi için çalışıyoruz. Celgene 31 Ağustos 2000’de, hastalıklarla ilişkili genleri regüle eden ilaçların keşfedilmesi ve geliştirilmesine odaklanan, San Diego merkezli özel bir biyofarmasötik şirket olan Signal Pharmaceuticals’ı satın aldı. Signal Pharmaceuticals bugün Celgene’in tamamına sahip olduğu bağlı bir ortaklıktır. Celgene, 31 Aralık 2002’de adlı özel bir biyofarmasötik bir şirket olan ve kordon kanı bankası hizmeti veren Anthrogenesis Corporation’ı satın aldı. Anthrogenesis Corporation aynı zamanda tam süreli başarılı bir hamileliğin ardından insan plasentası dokusundan alınan kök hücrelerin iyileştirilmesine de öncülük etmiştir. Celgene’in tamamına sahip olduğu bağlı bir ortaklık olan Anthrogenesis bugün Celgene Cellular Therapeutics (“CCT”) olarak hizmet vermektedir. Celgene International’ın ABD dışındaki merkezleri Boudry’de bulunmaktadır ve şirket Avrupa ve Asya Pasifik’te hizmet vermektedir. Şirket, bu çeşitli iştiraklerinin yanı sıra, kanser ve enflamatuar hastalıkların tedavi imtiyaz alanlarında önemli bir değer yaratmamıza ve bu değeri korumamıza imkân veren ilaç ve hücre tabanlı tedaviler için ticarileştirme, geliştirme ve keşfetme platformu kurmuştur.
 
Celgene firmasının hedefleri nelerdir?

Tüm dünyada kendini hastaların hayatlarını iyileştirmeye adamış çok uluslu bir biyolojik ilaç şirketi olan Celgene’de hastalar için tamamen yenilikçi ve hayat değiştiren ilaçlar sunmak için çalışıyoruz. Karmaşık olan kanser ve benzeri, ağır, bağışıklık sistemine bağlı, enflamatuar hastalıkların tedavisinin bulunması, geliştirilmesi ve dünya çapında hastaların faydasına sunulmasına odaklanmış büyük bir organizasyon inşa etmektir.   Celgene’den temin edilen bileşenler büyük tıbbi merkezlerdeki yoğun klinik deneylerde kullanılmaktadır. Multipl miyelom, miyelodisplastik sendromu, kronik lenfositik lösemi (KLL), hodgkin dışı lenfoma (NHL), gliyoblastom, over , pankreas ve prostat kanseri dâhil tedavisi olmayan hematolojik ve solid tümor kanserlerine sahip hastalar için araştırmaya yönelik bileşenler üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Celgene için yol gösterici bir ilke olarak, klinik başarıya olduğu kadar hasta desteğine yönelik de taahhüt sunuyoruz. Keşiflerimizden faydalanabilecek herkesin bu fırsatlardan yararlanma imkânına sahip olması gerektiğine inanıyoruz.  Celgene, yenilikçi tedavilerimize bilgi, destek ve erişim sağlayan endüstri lideri programlarla hastalara öncelik verir.  

Celgene firmasının “pipeline” da olan ürünleri nelerdir?



Sektörden ve Hematolojiden beklentileriniz nelerdir?

Sektorden beklentilerimiz yetim ilac kavraminin daha fazla bilinilirliginin saglamasi konusunda calismalardir. Firma kaynaklarinin, imkanlarin kisitli oldugu ulkemizde daha bilincli ve isbirligi icinde kullanilmasini mumkun kilmak en onemli kazanclardan biri olacaktir.Hematoloji camiasindan beklentimiz hasta derneklerinin hematoloji hekim derneklerinin onderligi ve isbirligi ile kurulmasi ve desteklenmesidir. Ancak bu dernekler sayesinde son derece uzun olan ruhsatlandirma ve geriodeme sureclerinin kisalabilecegini dusunuyorum. Bu derneklerin gucu sayesinde hastalar daha kisa surede yeni tedavi imkanlarina ulasacaktir. Hekim derneklerinin direkt hasta ile olan temaslarinin bunu mumkun kilacagina inaniyorum.